keshishadam

Yaşamın her bir karanlık, zor sorusunun ardında Tanrısal bilgelik kendini gizlemektedir!

İki Kardeş


Resim

 

1981 yılında İzmir’de biri 6, diğeri 9 yaşında iki kardeşin hikayesidir anlatacaklarım. O zamanlar sinemalarda genelde Türk filmleri var, ama onlar bile muhteşem geliyor o dönemde. Büyük olan daha önce mahalleden arkadaşları ile gelmiş sinemaya ve evde ballandıra ballandıra anlatınca küçük başlamış ” abi ne olur beni de götür sinemaya” demeye. Normalde büyük olan hep küçüğe eziyet edermiş, ama küçük olan ne olursa olsun abisinin peşini bırakmazmış. Neyse küçüğün ısrarlarına dayanamamış sonuçta ve gelmişler sinemaya. Ama küçük o kadar heyecanlıymış ki abisini sinemanın başlama saatinden çok erken getirtmiş sinemanın önüne. Biletleri almışlar ama sinemacı bu iki ufaklığı sinemaya sokmamış ve filmin başlamasına yakın gelirsiniz diyerek yollamış. Oysa küçük olan biran önce içeriye girip sandalyesine oturup sesini çıkartmadan beklemeye dünden razıymış. Neyse bunlar bakmışlar yapacak birşey yok, bari şöyle turlayalım diyerek başlamışlar Buca’nın o eski Rum evlerinin arasında dolaşmaya. Bizim iki kafadar aylak aylak yerdeki küçük taşlara tekme ata ata yürürlerken birden kendilerine doğru koşarak gelen iki çocuk görmüşler ve birden oldukları yerde durmuşlar. Küçük olan hemen abisinin elinden tutmuş. Çocuklar bağırıyorlarmış ama ne dediklerini başta anlamamışlar, yaklaşınca sonunda ne diye bağırdıkları anlaşılmış;

“KAAAÇIIIIIIIINNNNN!!!!!!!!”

Birden bağırarak kendilerine doğru koşan iki çocuğun arkalarındaki ağızlarından salya akarak bunları kovalayan iki köpeği görmüşler. Bizim iki kardeşin de korkudan yürekleri ağızlarına gelmiş ve başlamışlar vargüçlerince kaçmaya. Karşıdan gelen çocuklar aynı istikamette koşmaya devam ederken büyük olan kardeş hemen ara sokağa sapmış ama şanslarına köpekler de diğer iki çoğun peşini bırakıp bizim iki küçük kardeşin peşine düşmüş. Büyük olan açmış pergelleri kaçarken küçük olan, bir yandan nefes nefese koşarken bir yandan da ağlıyormuş. Büyük olan kendini kurtarmış ama küçük her an köpeklerin kendisine yaklaşmakta olduklarını görmüş, zaten korkudan yüreği ağzından çıkmak üzere olan küçük birazdan olacakları görmemek için elinden gelen tek şeyi yapmış. Gözlerini kapamış ve ciğerleri yırtılırcasına son gücüyle bağırmış,

“AAAAAAABİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ”

Gözlerini abisinin sesini duymasıyla yeniden açmış, gördüğü şey şuymuş; aslında kendisi gibi küçük olan abisi ağlayarak ve bağırarak köpeklerin üzerine doğru koşuyormuş. 

Nasıl ama görüntü gözünüzde canlandı mı?

Sonunu merak ediyorsunuz değil mi? Tamam tamam anlatıyorum. 

O gün o köpekler beni yakalayamadı, abimin bağırmasından korkup birden kaçmaya başladılar….

İşte o gün sen benim gerçekten, abim oldun. Sen hep en güçlüydün, en kahramandın. Seni şu hayatta en güçsüz gördüğüm gün, aslında benim de en güçsüz olduğum gündü. O gün babamızı son yolculuğuna uğurlarken senin elin kolun düştü ve babamı tutamadığını görünce, işte tam o anda aklıma 1981 yılındaki abim geldi ve mezarın içine senin yerine ben atladım. Babamızı toprağa verirken ona son dokunan ikimizden birisi olmalıydı, senin yerine o gün ben son sözlerimizi babamın başını toprağa bırakırken söyledim. Aslında o gün bana o gücü veren sendin güzel abim. Birgün birbirimizin bu hayattan gidişine şahit olacağız, en güçlü olan en son gitsin olur mu? Ama ne olur bana son sözlerimi sen söyle, en korktuğum anda bana verdiğin cesareti yine sen ver. Bu hayatta iyi ki senin gibi abim olmuş, güzel abim benim.

 

 

 

 

Single Post Navigation

4 thoughts on “İki Kardeş

  1. Yıldızların altında iki çocukla muhabbet ederken hadi bir hikaye anlat dediler. Ben de bu anınızı paylaştım. Çok hoşlarına gitti.
    Kardeş ilişkilerinin orkestra şefi biraz da anne babalar oluyor. Güzel anne babalar.. Paylaşmayı ve kıskanmamayı öğreten. Ölse de bıraktıkları huylarda yaşayan…

    • 🙂 ne mutlu bana! Çok teşekkür ederim başkalarına da ulaşmasını sağladığınız için. Beğenmelerine çok sevindim. O gün aslında abimin de benim de hayatlarımızda bir şeyler değişti. Profesyonel atlet oldum. 8 yıl 100 metre koşucusu olarak yarıştım, 2 kez maratona katıldım. Nedenini tahmin edersiniz 🙂 Ağabeyim insanların güvendiği bir maden mühendisi oldu. Annemiz ve kaybettiğimiz babamız çok iyi insanlardı gerçekten. Bir kitap yazıyorum hepsinden bahsediyorum, umarım buradan paylaşırım. Selamlar, sevgiler.

  2. Merhaba, sabah sabah ağlattınız beni… Bana da erkek kardeşim doğduğunda sen onun “küçük anne”si olacaksın demişlerdi. O gün bugündür, kardeşim benim bebeğimdir, koca adam olsa da… Kardeşlik bambaşka bir duygu. Doğa’nın da bunu yaşayabilmesini dilerim (Gizli mesaj…) ;-)))

  3. Kimsenin üzülmesini istemem, umarım güzel hisler yaşadığınız için gözünün dolmuştur. Çocuğumun ismini hatırlamanız çok güzel bir duygu benim için 🙂 Eşime zamanında iki yıl içinde çocuğumuz olmaz ise Nuri Alço gibi içkine ilacı karıştıracağım diye takılırdım 🙂 Şimdi Doğa’nın bu dünyada bizden sonra yalnız kalmaması gerektiğini empoze edip duruyorum. Eşim şimdilik olumlu bakmıyor malesef ama kızımı kardeşsiz büyümesini istemiyorum…Mesaj alınmış, açılmıştır 🙂

Yorum bırakın